Kayıtlar

Eylül, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
  Bir Kadın, Bir İnsan neden intihar eder? insanlar neden intihar ediyor? İntihar bireysel bir seçim midir?           İntihar bireysel bir seçim değildir, başka insanların ölümcül davranışlarının yıkıcı etkisinden kurtulmak için bireyin son çırpınışıdır. İnsan yalnızlıktan ( bırakılmışlık, terkedilmişlik değil, ihtiyaçları karşılanmış doygun bir insan bireyselliği içinde olmaktan bahsediyorum) asla ölmez, ancak bir insanı bağlı bulunduğu klan içindeki insanların tahakkumü, saldırganlığı, saygısızlığı, zarar verici davranışları bireyin kendisi olma mücadelesini yavaşlatıp, onu ölüme sürükler.          Bu yazıyı okur okumaz kafanıza dank etmesini istediğim gerçekler, sürekli beyninizde infilak etsin.   Albert Camus’un Sisyphos Söylemi’ni Felsefenin temel probleminin yaşamaya değer olup olmadığını anlamaktan geçtiğini irdeleyen deneme yazılarını dikkate almayarak düşünüyorum. Bu problem Felsefenin teme...
Resim
  Martin Eden Sineması ve Jack London ve Pietro Marcello Martin Eden : “…dünya benden daha güçlü. Onun gücüne karşı gerçekte hiçbir şey bilmeyen kendim dışında, karşı çıkacak hiçbir şeyim yok.” “Kendime boğulmama izin vermediğim sürece Ben de bir gücüm : Ve gücüm dünyaya karşı koymak için…Sözlerimin gücüne sahip olduğum sürece korkunç hapishaneleri inşa edenler, özgürlük inşa edenler kadar kendilerini iyi ifade etmezler.”            Martin’in buradaki düşüncesi Foucault’unun Hapishane, Okul, Hastahaneler hakkında iktidar ve denetim mekanizmaları hakkındaki fikirlerini doğrular niteliktedir. * Sinemadaki Roller nasıl dağıtıldı ve Klan   Sinema Yönetmeni : Pietro Marcello Rol Dağılımı : Martin Eden : Luca Marinelli ( Baş Aktör, Jack London’un otobiyografik izlekler taşıyan kahramanı) Carlo Cecchi : Russ Brissenden ( Sosyalist Devrimci Gazeteci, sonunda intihar ediyor, Şair) Jessica Cressy : Elena Orsini ( Mart...
Resim
  Porto Sinemasında Erotik Âşk Tutkusu  ve Anton Yelchin’in Trajik Ölümünden arda kalan   Mati Varginier : “ Âşıkların birbirine söylediği her yalan er ya da geç gerçekleşir.” Proust   *      Porto Sinemasını kritize etmeden önce rol dağılımındaki baş aktörlerden birisi olan Anton Yelchin’in 27 yıllık üretken yaşamı ve trajik ölümünden bahsetmek istedim. Sanatın trajediden doğduğunu düşünen bir Feminist Psikanalist Nietzsche’ci bir Sinema Analizanı olarak Anton Yelchin’in kıpkısa hayatı kapitalist üretim tarzının yarattığı insan hayatını değersizleştiren otomobil endüstrisinin çılgın üretimlerinin yarattığı sonuçları anlamak için de iyi bir örnek. Ünlü ve zengin olmak sinema sanayi endüstrisi ile bir aktörün ölümden sıvışmasını daha uzun yaşamasını daha doyumlu daha tüketici arzularla haz içinde gebermesini sağlamadı. Bunu zaten en son Dünya gezegeninde pandemi sürecinde virüsün binlerce insanı sinsice öldürmesinden de ders alınmış olm...