Dünyaya bir kez çocukken bakarız

“..We look at the world once, in childhood…” Louise Glück

 

Rüya, Şiir ve Louise Glück

 


“Her şey geçer Hayat Kalır” Bülent Ortaçgil

“Her şey geçer ben kalırım” Enis Batur

“Her şey geçer geriye BAĞBOZUMU ŞİİRLER kalır”

                                               MEHTAP KILIÇ AZİZA LA’RA KUĞU

 

            BAĞBOZUMU ŞİİRLER kitabımı okuyanlar ve beni tanıyanlar bu yazımı çok iyi anlayacaklar, ruhuma yakın olanlar, ruhlarımızın zamanı sonsuz bir akıştır, mekansız ve dünya gezegeni ile sınırlı olmayan bir varlık mertebesindedir.

Rüya ile ilişkimi aynı evde birlikte yaşadığım insanlar iyi bilir, okul arkadaşlarım, yakın dostlarım iyi bilir ; aslında hepimiz bir rüya anlatıcısıyız. Gerçeğin dışında bir varoluşta varolduğumuza dair en yoğun hisleri bana şiir ve rüya vermiştir her zaman.Rüyalarımdan en canlı olanları, yazılmış olanların bir kısmıyla belki yayınlarım bir gün, belki de motive olamam bu konuda yayınlamayabilirim de.

İlk gençlik yıllarımda en çok rüyalarımda konuştuğum insanlardan birisi Kant olmuştur, yıllar önce yine Lale Müldür bana şiir kitabımın adını söyledi. Ancak o zaman kitabımı o isimle yayınlamaktan vazgeçmiştim. Kararsız biriyimdir kendime ilgili bir çok konuda nevrotik bir gerilim yaşadığım olmuştur. Bir karar verme aşamasında aklım diğer seçeneklerde kalır, genellikle de seçeneksizlik gibi yaşarım gözümün önündeki fırsatları kaçırırım genellikle nedeni de yaşadığım bu nevrotik gerilim. Nevrotik değilim ancak bazı durumlarda nevrotik gerilim yaşarım.1 haftadır Louise Glück zihnimde belirdi, oldukça canlıydı imgesi sanki yakın bir dost, bir anne gibiydi şefkatli, dün gece elindeki yazılmış şiirleri bana uzattı; “bunlar sana emanet, hiç yayınlatmadığım şiirlerim” dedi. Birden ruhumda bir yakınlık hissettim, yüzeye çıkan acı çeken ruhum artık yalnız olmadığımı beni anlayabilecek bir dostum olduğunu gösteriyordu. Bunun gibi hislerdi yaşadığım belli belirsiz fluğ bir arafta oluş gibiydi her şey. Belirgin ve net olan şeyse, yazılar, el yazıları, şiirlerdi.

BAĞBOZUMU ŞİİRLER kitabımı okuyan edebiyat otoritesi, duayeni olarak görebileciğim insanlardan olumlu geribildirim aldım. Keşke 20 sene önce günyüzüne çıksaydı, Louise Glück’den çok daha iyi metinler yazıyorsun. Farkedilmen, anlaşılman, saygınlık görmem önemliydi; çünkü eğer ortaya çıkardığım şiir kitabımı, felsefe metnimi, psikanaliz metnimi, müzik eserimi, romanımı, resimlerimi, sinemamı, yazılarımı, şiirlerimi, ruhumun bedenimin rezonansını, varlığımın yüksek kanatlarını hiçbir ruh anlamayacaksa nedendir? Neden bir başkasının seyircisi olmak için gelmedim ben dünyaya, ben yüksek bir varoluşum, bedenim, zihnim, ruhumla olmak istediğim yerde, saygınlıkta, güçte olmak için uygun atmosfer koşulları, toplumsal koşullar olmalıydı. Bir insanın sanat aracılığı ile kendi iktidarını kurması diğerlerinin onu var etmesiyle mümkün ancak. Seni yaralayan, yok sayan, aşağılayan, gücünü, varlığını hiçe sayan; senden daha yeteneksiz, daha gelişmemiş, estetik ve insanı varoluş koşulları daha geride olmasına rağmen; sadece kapitalist ahlakla ve ekonomik araçları kendi çıkarlarına kullanmalarıyla daha önemli daha iyi, daha güçlü hayatların özneleri olmuşlardı. Nilgün Marmara’nın şiirleri, belki hiçbir şekilde gün yüzüne çıkmamış pek ala Louise Glück kadar yaşayıp onun kadar saygınlık görebilecek nice insan ve eser kendi kuytularında var olmayı bekliyor. Herkesin varolabildiği, herkesin saygınlık, güç, iyi bir hayat kalitesine sahip olabildiği, değer gördüğü bir hayat doğru bir toplumsal kuruluştur. Hepimiz burjuva bir hayatın görkemi, eşitliğine, saygınlığına, doygunluğuna sahip olalım. O zaman daha neşeli daha mutlu bir toplum olabiliriz, sadece rüyalarımızda değil, gerçekliğimizde de varolabilen. Ömrümün bundan sonraki kısmında daha fazla var olabilmek, yaşadığımı hissetmek, saygı görmek, önemsenmek, sevilmek istiyorum. Louise Glück kalbimde yaşıyor ve şiirlerini kendi şiirlerimle büyüteceğim.

 

Louise Glück’in ruhumda etkisi bu kadar yoğunken uzun zaman önce çevirdiğim şiirlerini bu sefer çeviri olarak değil, kendi şiir dizgemin varoluşuyla bir rüyanın ruhumdaki eskizleriyle yeniden yorumladım. Burada dikkat ettiğim yegane unsur, şiirdeki imgeselliği ve derinliği ruhumda hissetmek oldu. NOSTOS’u yorumlarken tamamen Louise Glück’ün ruhuyla rezonansta yazıyorum şiiri yeniden bu tamamen yüksek bir temaşa ile gerçekleşiyor.

 

NOSTOS

There was an apple tree in the yard—
this would have been
forty years ago—behind,
only meadows. Drifts
of crocus in the damp grass.
I stood at that window:
late April. Spring
flowers in the neighbor’s yard.
How many times, really, did the tree
flower on my birthday,
the exact day, not
before, not after? Substitution
of the immutable
for the shifting, the evolving.
Substitution of the image
for relentless earth. What
do I know of this place,
the role of the tree for decades
taken by a bonsai, voices
rising from the tennis courts—
Fields. Smell of the tall grass, new cut.
As one expects of a lyric poet.
We look at the world once, in childhood.
The rest is memory.

 

 

GERİYE DÖNÜŞ

Avluda bir elma ağacı vardı

Kırk yıl öncesinde, geride sadece çayırlar

Islak çimlerde sürüklenen çiğdemler

O pencerenin önünde durdum; Nisan sonuydu

Komşunun bahçesinde bahar çiçekleri

Gerçekten ağaç kaç kez çiçek açtı

Önce yada sonra değil tam doğum günümde?

İkame, değişmezliğin değişimi gelişmek için

Resmin değiştirilmesi merhametsiz dünya için

Neyi biliyorum bu yere dair ?

Ağaç rolünü oynuyor onyıllardır bonsai olarak

Sesler tenis kortlarından yükselirken

Kırlar, yeni biçilmiş taze, uzun çimenlerin kokusu

Lirik bir şairden beklendiği gibi

Dünyaya bir kez çocukken bakarız

Gerisi hatıradır.

 

Şâire ; Louise Glück

Şâire ve Türkçe yorumlayan ; Mehtap Kılıç Aziza La’Ra Kuğu

Bu yazının son sözü de şöyle olsun ;

“ Her şey geçer, geriye şiir kalır” Mehtap Kılıç Aziza La’Ra Kuğu

Tarih: 14.10.2023

Louise Glück’ün sonsuz yolculuğuna kanatlanışı ; 13.10.2023

Rüyayı gördüğüm tarih: 12.10.2023

Yorumlar

Tüm zamanlar